Kitap yorumları ve tanıtımları.

24 Mart 2017 Cuma

Pür - Julianna Baggott



KİTABIN ARKA KAPAK YAZISI

Burada olduğunuzu biliyoruz, kardeşlerimiz.

Pressia, Infilakları ve ondan önceki hayatını hayal meyal hatırlıyor. Büyükbabasıyla birlikte yasadıkları delikte, insanlığın kaybettiği şeyleri düşünüyor: lunaparkları, sinemaları, doğum günü partilerini, anneleri ve babaları. Her şey küle döndü, hırpalandı, hiç iyileşmeyecek derecede yara aldı ve zarar gören bazı bedenler, bambaşka nesnelerle bütünlesti. Şimdi herkesin askeri eğitim görmesi gereken yaşa geldi Pressia. Tabii iki ihtimal var. Ya asker olacak ya da bedeni fazla zarar gördüyse eğitimdeki askerlerin canlı hedef tahtası olacak. Pressia’nın kaçması gerek.

Bir Pür yak ve külünü solu.

İnfilaklardan tek bir yara almadan kurtulanlar da var. Pürler. Gökyüzündeki kubbelerinde, yerdeki insanlardan daha üstün olan, sağlıklı bedenlerini ve zihinlerini koruyacak şekilde yaşıyorlar. Bir Pür olan Partridge, kendini burada kapana kısılmış ve yalnız hissediyor, bir de farklı. O da kayıplarını düşünüyor sık sık, belki yuvası dağıldığı için. Babası duygusal olarak soğuk bir adam, ağabeyi intihar etmiş ve annesi, İnfilaklar sırasında Kubbe’ye adım atamadan kaybolmuş. Bu yüzden, birinin ağzından kaçan bir sözcük, annesinin hala hayatta olma olasılığını ona çıtlatınca, hayatını riske edip Kubbe’yi terk ediyor ve annesini bulmaya koyuluyor.

Pressia ve Partridge karşılaşıyorlar. Tüm dünya başlarına yıkılıyor.


KİTABIN SAYFA SAYISI : 500


PÜR KİTAP YORUMU

Büyük beklentilerle almadığım fakat beni ters köşe yapan bir kitap oldu. Kitabın ilk 100 sayfası size biraz karışık gelebilir ama sabırla okumaya devam ederseniz kitaptaki kurgunun içinde bulursunuz kendinizi. Üç kitaplık serinin ilk kitabıdır.

Pressia karakterini yazar gerçekten iyi oluşturmuş. Pressia'nın çocuksu kalbini; yazar, kararlılığıyla,zekasıyla ve olağandışı durumlardaki soğukkanlılıyla güzelce örtmüş.
Partridge ise seneler boyunca babasının ve abisinin gölgesinde ezilmiş,annesiz büyüyen ve aklı karışık bir çocuk olarak oluşturulmuş. Partridge'e bir türlü ısınamadığımı belirtmek isterim :)

Büyük bir savaş ve büyük bir yıkımdan sonra olanları konu ediniyor. Büyük yıkımı öngörenler bir kubbe inşa ediyor,büyük patlamalardan sonra hayatta kalmak için. Kubbe dışındaki insanlar da hayatta kalıyor ama füzyonlaşıyorlar (Pressia'nın bir kolu normalken bir kolu bilekten itibaren bir bebek kafasıyla birleşmiş). Yakınlarındaki nesneler artık onlardan bir parça oluyor ve ya yakınındaki insanlarla birleşiyorlar (yapışık ikizler gibi düşünebilirsiniz). Kitapta savaş ve patlamalar-infilaklar hakkından neler olduğu anlatılıyor, bu konuda sıkıntı yaşayacağınızı sanmıyorum. Sizde herhangi bir soru işareti bırakmıyor yazar.

Bu tür kitaplara ufak ufak aşk konusu eklendiğinde ne kadar hoş olduğunu bilirsiniz tabii ki bu kitapta da aşk konusu mevcut. Yalnız eski latin dizilerinde olduğu gibi bir aşk değil, kitabın kurgusuna ve zort şartlara uyum sağlamaya çalışan bir aşk hikayesi.

İlk 100 sayfayı sabırla okuduktan sonra heyecanın,maceranın ve koşturmacanın bitmediğini; ara vermek için bu bölüm bitsin dedikten sonra yine de bırakamayacağınızı göreceksiniz. Ben serinin tüm kitaplarını aynı anda aldım ve iyi ki öyle yapmışım. Kısaca okuyun, pişman olmazsınız.

Benim puanım : 4/5





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder