Kitap yorumları ve tanıtımları.

5 Mayıs 2017 Cuma

Yaban - Krassi Zourkova


KİTABIN ARKA KAPAK YAZISI

Ölüm daima bir son, aşk her zaman iki kişi arasında değildir.
Thea’nın dünyaya henüz gözlerini açtığı zamanlarda
kaybettiği ablası Elza, geçmişinde onu içine çeken bir karadelik gibidir. Üstelik iç içe geçen kaderleri, olağanüstü benzerlikleriyle Thea ile Elza bir elmanın iki yarısı adeta…
Ablası gibi piyanoya düşkün oluşu ve sonunda aynı üniversiteden, Princeton’dan burs alması Thea için sorularına bir yanıt bulma ümidi olur. Üniversitede tanıştığı Rhys ise kendine has gizemleriyle Thea’ya yepyeni bir bilmece sunar.
Yunan mitolojisinin Bulgar efsaneleriyle iç içe geçtiği gizemli bir labirentte yolunu bulmaya çalışan Thea’nın öğrendikleri hayatını sonsuza dek değiştirecektir. Ölüm daima bir son olmadığı gibi, aşk da her zaman iki kişi arasında kalmayabilir..


KİTAP SAYFA SAYISI:516


YABAN KİTAP YORUMU

Kitabımız arka kapak yazısında olduğu gibi Bulgar efsaneleri ve Yunan mitolojisi arasında harmanlanmış; aşk, gizem ve fantastik ögeler içeriyor. Yunan mitolojisi hakkında pek bir bilginiz yoksa, kitabı okurken biraz kafanız karışabilir ama bu konuda canınızı sıkmayın yazar genel hatlarıyla bilgiler vermektedir.

Kızımız Thea, piyano sayesinde Amerika'daki Princeton Üniversitesi'nden burs kazanıyor ve ailesiyle yaşadığı Bulgaristan'dan Amerika'ya gidiyor. Amerika'ya gitmeden kısa bir süre önce ise Elza adında bir ablası olduğunu ve o daha bir bebekken öldüğünü öğreniyor. Elza ile olan gerek fiziksel gerekse manevi benzerlikleri sebebiyle Thea bu ölümün arkasında bıraktığı soru işaretlerini çözmek için Amerika'ya gitmeye karar veriyor. Kitabın başlarında Amerika'ya ve okula alışmasını; geçmişe dönüşlerle bu yola nasıl girdiğini anlatıyor yazar.

Rhys adında gizemli bir adam Thea'nın hayatına giriyor böylece kitabımıza değişik bir hava geliyor. Kendini bir aşk üçgeninde bulan Thea için işler daha da karmaşık bir hal alıyor. Sorularının yanıtlarını bir bir öğrendikçe ise gerçeğin ne kadarına hazır olduğu konusunda kendini sorgulamak zorunda kalıyor .

Genel olarak kitabı çok sevdim. Mitolojiyi ve bu tarz kitapları herzaman beğenmişimdir. Bu kitapta yer alan Bulgar efsanelerine alışık olmadığım için ise daha çok hoşuma gitti. Kitabın sonu sizi hayalkırıklığına uğratacak çünkü kitap devamı varmışcasına bitiyor. Her yerde araştırmama rağmen devam kitabını maalesef bulamadım sanırım yazar ikinci kitabı ya hiç yazmadı ya da hala yazmakta.


Benim puanım : 5/5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder