Elisabeth Sturm, ailesi tarafından dünyadaki en sıkıcı yere taşınmaya zorlanmıştır. Büyük şehirden gelen Ellie kendini yalnız ve sürgün edilmiş gibi hisseder, üstelik yeni okulundakiler de kibirli ve soğuk görünmektedir. Fırtınalı bir gece, siyah atının üzerindeki karanlık bir binici tarafından kurtarılan Ellie, o andan itibaren onu hem korkutan hem de cezbeden gizemli rüyalar görmeye başlar. Rüyalarının izinden giderek yıllarca kendisinden saklanan aile sırrını açığa çıkaran Ellie, ölümcül bir tehlikeyle yüz yüze gelir.
Üstelik tüm gücüyle karşı koysa da kibirli, ulaşılmaz ve büyüleyici Colin’in karanlık cazibesinden uzak duramamaktadır. Ancak duyguları sevdiği adamı yok edecek kadar tehlikelidir…
KİTAP SAYFA SAYISI : 616
AŞK KIRIKLARI KİTAP YORUMU
Normal bir aşk romanı gibi gelmişti bana ama goodreads de aradığımda fantastik kurgu olduğunu öğrendim. Arka kapakta bu durumdan pek bahsedilmediği için okuma merağıma yenik düştüm. Kitap 616 sayfa olmasına rağmen tüm günüme bedel olsa da bitiverdi. Öyle bir yerde bitti ki devam kitabına başlamak zorunda hissettim kendimi. Evet, kitap biraz uzun ama gözünüz korkmasın akıp gidiyor.
İlk başlarda Ellie'nin bulduğu her yerde, her anda uyuyakalmasından bıkıp usanmıştım ama sonra bunların neden olduğunu anlamaya başladım. Anlamasına anladım ama alışamadım buna. Sonuçta sizi öldürmeye gelen çok tehlikeli bir şey var ve siz ''aa şurada biraz uyuyayım'' demezsiniz. Ya da en azından o sıkıcı okula gidip derslere girmezsiniz. Son günlerin olduğunu düşünüyorsan biraz ona göre yaşarsın. Okul en son olmak istediğim yer olurdu herhalde bu durumda :)
Kitapta fantastik kısma geçmemiz biraz güç oldu, Ellie'nin tuhaf rüyalarını, ergenlik sorunlarını ve bomboş lise hayatını okurken bir anda önemli aile sırrı ortaya çıktı. İşler oradan sonra karmaşık bir hal aldı. Asıl bomba olaya gelene kadar yazarın aralara serpiştirdiği gizem dolu olaylar daha çok merak uyandırdı yalan olmasın.
Yazar Alman olduğu için; Alman hurafeleri mi desem, masalları mı desem bilemedim ama alışık olmadığımız bir olağanüstü durumla karşı karşıyaydık. Aslında bildiğimiz bir şey ama hiç bu şekilde kurgulanıp aktarıldığını düşünmemiştim. Bu sebepten hoşuma gitti, yeniydi benim için. Arka kapakta bahsedilmediği için ben de size bahsetmeyeceğim, işin büyüsü bozulmasın.
Karakterler konusunda biraz sorun yaşadım. Ellie bebeğim neden bu kadar özgüvensizsin? Bazen biri şu kızı tokatlasın demek istedim ama birkaç sayfa sonra hoşuma gidecek bir şey yaptığında sarılasım geldi. Sonlara doğru olgunlaşması taktir ettim. Ellie için sevdim diyemem ama sevmedim de diyemem. Belki ikinci kitapta özgüvenini kazanmış bir kız olarak okurum. En azından umut ediyorum. Colin ise tam bir muamma. Bağlanma sorunları olan erkekleri hiç sevemedim. Madem seviyorsun git ona göre davran. Kıza bir gel diyor sonra git diyor. Kitabın sonunda zaten beni hiç şaşırtmadı ama onunda ikinci kitapta biraz akıllanmasını umuyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder