Kitap yorumları ve tanıtımları.

12 Mart 2018 Pazartesi

Efsane - Marie Lu (Legend #1)


KİTABIN ARKA KAPAK YAZISI

Gerçek, Efsane’ye dönüşecek

Los Angeles, Kaliforniya Cumhuriyeti, 2130
Nüfus: 20,174,282

Bir zamanlar Amerika Birleşik Devletleri’nin batı kıyısı olarak bilinen yerde şimdi Cumhuriyet adında, komşularıyla sürekli savaşan bir ülke vardır. Cumhuriyet’in seçkin sınıfından gelen on beş yaşındaki üstün yetenekli June, askerî bir dehaya sahiptir. İtaatkâr, hırslı ve kendini ülkesine adamış bu genç kız onun uğruna her şeyi yapmaya hazırdır. 

Fakir bir aileden gelen on beş yaşındaki Day ise ülkenin en çok aranan suçlusu ve bir devlet düşmanıdır. 
Kendisi gibi asker olan ağabeyi Metias öldürülünce June, Day’in peşine düşer. İnandıkları şeyler uğruna savaşan bu iki gencin kesişen yolları, onları Cumhuriyet’in karanlık sırlarına götürecektir.

KİTAP SAYFA SAYISI : 320


EFSANE KİTAP YORUMU

Seriyi biraz fazla abarttıklarını düşünerek bu zamana kadar okumamıştım. Merağıma yenik düşüp okumaya başladım. Bir oturuşta bitirdim; 320 sayfacık olmasından mı yoksa gerçekten eğlenceli olması nedeniyle mi karar veremedim.

Day, Cumhuriyet'in denemelerinden 'başarız' sonuç alan her çocuk gibi kamplara yollanması gerekirken, kaçıyor ve ülkenin en çok aranan suçlusu haline geliyor. Aslında zeki, çevik ve yetenekli olmasına rağmen sokaklara düşmesi hep tuhafıma gitmişti. Neyse ki bunun sebebini de öğreniyoruz.

June ise zengin ve elit bir aileden gelen Cumhuriyet'in dehası konumunda olan on beş yaşında bir kız. Daha önce kimsenin yapamadığını yapıp denemeden tam puan alıyor ve yaşıtları gibi liseye gitmek yerine doğrudan akademiye gidiyor. Bir gece ağabeyi Metias öldürülünce, okuldan erken mezun edilip orduya katılıyor. Komutan'ın emri ile Metias'ın katili durumundaki Day'in peşine düşüyor.

İkilimiz beklenmedik anda, beklenmedik bir şekilde tanışıyorlar. İkisinin de birbirinden haberi olmadığı için ister istemez işler farklı boyuta geliyor. Ta ki June tanıştığı bu çocuğun Day olduğunu öğrenene kadar. Buradan sonrası bol macera :)

Anlatımın hem Day'in hem de June'un ağzından olmasını sevdim. Her iki tarafın duygu ve düşüncelerinden hatta bazen sırlarından bir tutam öğrenebilmek güzeldi. June karakterine tam olarak ısınamadım belki de yazar bunu bilerek yapmıştır. Çünkü June elit bir tabakada doğmuş ve hükümetin göz bebeği olarak yaşamış başarılı bir Cumhuriyet insanı. Day ise fakir bir ailenin çocuğu, zor şartlarda yaşamış ve aranan büyük bir suçlu. Day' e karşı istemeden bile olsa sempati duyuyorsunuz. Güzel bir distopya umarım serinin devamında işler bozulmaz.


Benim puanım : 4/5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder