Kitap yorumları ve tanıtımları.

1 Nisan 2018 Pazar

Bela - Sally Green (The Half Bad Trilogy #1)


KİTABIN ARKA KAPAK YAZISI

Sen bir cadısın, yarı Ak, yarı Kara. Okuyamıyor, yazamıyorsun ama iyileşiyorsun hızla. Karanlık çökünce kapalı bir yerde kalırsan hasta oluyorsun. Annalise’e çok âşıksın ama Ak Cadılardan nefret ediyorsun. On dört yaşından beri bir kafesin içinde tutsaksın.
Kaçmalı ve o korkunç, katil babanı bulmalısın. Bunu başarmalısın, on yedinci yaş gününden önce hem de. Çünkü sen yok edilmesi gereken bir Bela’sın.


KİTAP SAYFA SAYISI : 396


BELA KİTAP YORUMU

Kitap uzun süredir kitaplığımda okunmayı bekliyordu. Serinin devam kitaplarını indirimli görünce hemen alıp, okumaya başladım. Senelerdir rafta tozlanmış olmasına üzüldüm. Okudukça heyecanlandığım bir romandı.

Nathan'ın babası (Marcus) Ak Cadı Konseyi'nin yakalamak istediği, çok güçlü ve ölümcül bir Kara Cadı. Nathan'ın annesi Marcus'un saldırısına uğrayarak hamile kalıyor. Aslında annesi Ak Cadı,evli ve zaten üç çocuğu var. Annesinin saldırıya uğradığı gece üvey kardeşlerinin babasını yani annesinin kocasını da öldürüyor Marcus. Tüm bu talihsizlikler yüzünden Nathan, doğduğu andan beri lanetli ve istenmeyen çocuk damgasını yiyor. Neyse ki üvey kardeşlerinden Jessica hariç diğer ikisi iyi kalpli ve Nathan'ı seviyorlar.

Ak Cadı Konseyi'nin sürekli baskısını üzerinde hissediyor Nathan. Her sene girmek zorunda kaldığı değerlendirmelere girmek zorunda kalıyor. Bu değerlendirmeler sonucunda kendisine bir kod verilmesi gerekiyor fakat her defasında ''tespit edilemiyor.'' Değerlendirmeler Nathan'ın yarı ak yarı kara bir cadı olduğunu mu yoksa kara cadı mı olduğu ile alakalı. Daha sonra Nathan ile beraber işin aslının hiç de o şekilde olmadığını öğreniyoruz.

Serinin birinci kitabı olmasına rağmen hiç durağan bir konusu yoktu, sevdim. Nathan'ın kendini bulma çabası, zor durumlarda pes etmemesi ve sevdiği insanları korumaya çalışması hoştu. Hareketli, macera dolu bir olay döngüsü, Nathan gibi bir karakter ile tamamlanmış. Cadılarla ilgili değişik bir bakış açısıydı benim için. Nathan'ın yeteneklerinden biri olan cadıları insanlardan ayıran gözlerindeki o tuhaf parıltılar filan benim çok hoşuma giden ayrıntılardan biriydi mesela.

Okumayı düşünüyorsanız, benim gibi rafta çürümesini beklemeyin. Kafanızı yormayacak ama size iyi vakit geçirtebilecek bir kitaptı.



Benim puanım : 4/5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder