Kitap yorumları ve tanıtımları.

3 Mayıs 2018 Perşembe

Şeytan’ın Stajyeri - Donna Hosie (The Devil's #1)


KİTABIN ARKA KAPAK YAZISI

Her şeytan Cehennem’den çıkmak ister.
Peki ya gerçekten bir yol varsa?..


Zamansız ve pek de kahramanca olmayan ölümünden sonra, Mitchell Johnson kendini Cehennem’de Şeytan’ın stajyeri olarak oradan oraya koştururken bulur. Vakitsiz ölümünü bir an aklından çıkaramayan Mitchell’a, efsanelerde bahsedilen bir zaman makinesi tekrar dünyaya dönebilme şansı verir.
Bu planı gerçekleştirebilmek için, her ne kadar onları riske atmak istemese de, arkadaşlarına ihtiyaç duymaktadır. Her gencin kendi ölüm zamanlarına dönmek için farklı sebepleri vardır. İçlerinden biri Cehennem’in korkunç yaratıklarının dikkatini çektiğinde, kendilerini ölümcül bir çıkmazın içinde bulurlar. Düştükleri bu karanlıktan kaçış yolunu bulabilecekler midir?

KİTAP SAYFA SAYISI : 352


ŞEYTANIN STAJYERİ KİTAP YORUMU

Dört kitaplık bir serinin ilk kitabı aslında Şeytan'ın Stajyeri. Her kitap başka bir karaktere ağırlık verilerek yazılmış diye öğrenmiştim ve her kitapta bir başka macera bizi bekliyormuş :) Şu an ilk üç kitap elimde fakat son kitap daha dilimize çevrilmedi. 

Hiçbir şey beni öldüremeyecek olsa da,
acıyı hissediyorum.
Yaşamım bitene kadar,
yaşamanın kıymetini hiç bilmemişim.

İlk kitapta olayları Mitchell'dan dinliyoruz. Konuyu, kurguyu ve karakterleri çok beğendim. En beğendiğim şey yazarın anlatım dili. Durum melankolik bir hal alsa bile ironileriyle beni eğlendirebildi. Mitchell on yedi yaşında otobüs çarparak ölüyor ve cehenneme geliyor. Burada Şeytan'ın sağ kolu olan Septimus'un yanında stajyer olarak çalışmaya başlıyor. Cehennemi bambaşka bir şekilde kurgulamasına bayıldım. Özellikle Şeytan'ın içinde bulunduğu ufak tefek yerlerde cidden çok eğlendim.

''Çıkarken melekleri buraya gönder, Septimus.
Şu işkenceden kurtulmak için biraz eğlenceye ihtiyacım var.''
Kapının diğer yanından Septimus'un iç geçirdiğini
duyuyorum.
''Efendim, artık meleklerimiz yok. Birkaç bin sene önce
onları bir satranç oyununda kaybetmiştiniz, hatırladınız mı?
Şimdi melekler ona ait.''


Mitchell'ın arkadaşları var tabi ki. Medusa: Cehennemin sıcağı ve nemi yüzünden kıvırcık saçları sürekli kabarık durumda olan asi kızımız. Elinor: 1666 yılında Büyük Londra Yangını'nda ölmüş. Bence grubun en mantıklı davrananı ama bir o kadar da duygusal olanı. Bir de Dobin ve Hlif'in oğlu olan Viking Prensi Alfarin. Kendisi gücünün farkında olmayan, yüzünün yarısı uzun altın rengi sakallarla kaplı ve Elinor'a büyük tutkuyla bağlı prensimiz :)

Kızlar konusunda göz rengine bakmaksızın tam bir ezik
olan Mitchell Johnson, namı diğer M.J.: 0

Dobin ve Hlif'in oğlu Alfarin, Viking Savaşçısı ve
kızlar sakallarını örerken bile erkek kalabilen Alfarin: 1

Alıntı yaparken bile ''aa bunu da yazmalıyım, bunu da bilsinler'' diye kendimi tutamayıp zorla elinize kitabı verip, okutmak istiyorum. Hatta çevremdeki herkese biraz gülümsemeleri için tavsiye ediyorum. Mitchell'ın da dediği gibi yaşarken yaşamımızın kıymetini bilemiyoruz, bize bunu hatırlatacak şeyler okumak ya da izlemek iyi gelir :)



Benim puanım : 5/5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder