Kitap yorumları ve tanıtımları.

15 Haziran 2018 Cuma

Cinder - Marissa Meyer (The Lunar Chronicles #1)


KİTABIN ARKA KAPAK YAZISI

Gelecekte bile, hikâye “bir varmış bir yokmuş” dİye başlıyor…

İnsanlarla androidlerin yan yana dolaştığı Yeni Pekin’e hoş geldiniz.
Her ne kadar birlikte yaşamayı başarsalar da türlerin dostluğu sanıldığı kadar kolay değil.

Ölümcül bir veba insan nüfusunu tehdit ediyor. Ay İnsanları, Dünya’yı uzaydan izleyerek doğru zamanı kolluyor. Kimse Dünya’nın kaderinin tek bir kıza bağlı olduğunun farkında bile değil…

Becerikli bir mekanik ustası olan Cinder, herkesten saklasa da aslında bir sayborg. Üvey annesinin hakaretleri yetmezmiş gibi şimdi bir de üvey kardeşinin hastalanmasından sorumlu tutuluyor. Yakışıklı Prens Kai’in hayatına girmesiyle birlikte, Cinder birden kendini gezegenler arası bir anlaşmazlığın ortasında buluveriyor. Sorumluluk ve özgürlük, sadakat ve ihanet arasında kalan Cinder, Dünya’nın geleceğini koruma altına almak için önce kendi geçmişinin sırlarını açığa çıkarmak zorunda...

Yeniden kurgulanmış bu masalda Külkedisi ile tekrar tanışmaya ne dersiniz?


KİTAP SAYFA SAYISI : 417


CİNDER KİTAP YORUMU

İnternette araştırdığım zaman çok beğenilen bir seri olduğunu görmüştüm. Ama ben ilk önce Marissa Meyer'ın KALPSİZ romanını okudum. Kalpsiz'i çok beğenince Ay Günlükleri Serisi'nin kitaplarını alıp okumaya başladım. Bu zamana kadar okumadığım için de pişmanım :)

Kitap 4.Dünya Savaşı'ndan çok çok ileri ileri bir tarihte geçiyor. Hava araçları, uzay mekikleri, çipler, androidler vb bir sürü ileri teknoloji ürünü olan bir zamanda geçmesine rağmen size o kadar da gelecek gibi hissettirmeyen bir atmosfere sahip kitap.

Serinin tüm kitapları çocukluğumuzdan bildiğimiz masallar ile harmanlanmış. Cinder, modern bir Külkedisi masalını andırıyordu mesela. İki üvey kardeşi ve ondan hiç hoşlanmayan üvey annesi, sürekli çalıştırılıp, her daim hor görülmesi; bunlar orijinal masaldan romana aktarılan şeylerdi.
Modern Külkedimize masaldan farklı olarak eklenen özelliklerden birisi sayborg olmasıydı. Küçüklüğünde hatırlayamadığı bir hava aracı kazası yüzünden, vücudu çok fazla hasar alan Cinder'a cerrahi müdahaleler ile mekanik kol, bacak vb ilaveler yapılıyor. %36-38 Oranında sayborg olan Cinder pamuk gibi bir kalbe, güçlü ve bağımsız bir karaktere sahip. Ülkenin en iyi mekanik ustası olan Cinder'ın üstü başı hep yağ lekeleri ve kir-pas içinde olsa da parıltılı bir elbise giydiğinde bile bir saniye bile şımardı. Tam bir görev insanı, duruşunu bozmuyor ve en sıkıntılı durumlarda bile ironi yapabilecek bir dile sahip. Cinder'a bayıldım diyebilirim yani :)

Külkedisi masalını andırıyor demiştim tabi ki bir prens ve bir balo da vardı. Prens Kai gerçekten hoş bir karakterdi. Bir sonraki imparator sanki kendisi değilmiş gibi alçak gönüllüydü. Asillere özgü kendini büyük görme, insanları aşağılama gibi özelliklere sahip değildi. Her zaman Cinder'a karşı yaklaşımı çok sevimliydi.


Benim puanım : 5/5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder